Direkt olarak şu ülkedir demekten ziyade kategorilere ayırayım ki kimsenin hakkını yemiş olmayayım. Takdir edilesi bir özenle korudukları tarihleri ve görsel sanatlarıyla İtalya Avrupa’da bulunmaktan en çok zevk aldığım ülkelerin başında geliyor. Doğal güzelliklerin çeşitliliği ve çekiciliği olarak şu ana kadar beni en çok etkileyen ülkeler İsviçre ve Malezya. Türkiye demeyi de çok istiyorum fakat bu kadar ilgisizlikten ve doğa katliamından sonra ne yalan söyleyeyim, dilim elvermiyor. Sosyalleşme ve insanların güleryüzlülüğü bakımından da Avustralya kesinlikle listemin en üstünde. Ülke içi seyahat rahatlığını düşündüğümde bence dünyanın en kolay ülkesi olan Japonya’ya ise gönlümden ‘En Pratik Ülke Oscar ödülü’nü layık görüyorum.
Bitti mi? Bitmedi! Ne demişler? Sezar’ın hakkı Sezar’a. Mutfak zenginlikleri konusunda istirham ediyorum kimse çıkıp da Türkiye’nin elinden bayrağı alacağını düşünmesin. Yok efendim “Fransız mutfağında soslar şöyle harikulade.. Tayland ve Malezya Güney Doğu Asya mutfağının birer incisi.. Çin mutfağı adeta sonsuz bir evren.. Japon yemekleri ne kadar da sağlıklı ve zarif..” Bunlar yerinde ithamlar, kabul. Fakat tutup da bana bu mutfakları on dakikadan fazla övdüklerinde insanları samimi bulamıyorum. Nasıl Almanya’yı, Amerika’yı teknoloji devi olarak görüyoruz; mutfakların da alası bizdedir efendim. Lezzeti uzaklarda aramayınız.
Ciao,
Ekin B.